9 Nisan 2014 Çarşamba
#ŞiirSokakta! Akımının Ortaya Çıkışı
Gereksiz ayrıntılar ayıklandıktan sonra, Şiir Sokakta'nın ne olduğu, nasıl başladığıdır:
Şiir Sokakta hareketinin ismi, Gezi direnişi sırasında, Haziran başında, Rafet Arslan'ın duvara yazdığı ''Defteri Kapat... Şiir Sokakta'' ifadesinden gelir. Ece Ayhan'ın bir dizesi de yer alır hemen altında. İsim ve ilham buradan gelir ve tabii Gezi'den.
Gezi sürecinde sokaklara şiirlerden dizeler yazılmaktaydı sıklıkla, özellikle de İkinci Yeni şiirlerinden dizeler. İnsanların kendilerini ifade şekillerinden biri olmuştu duvarlara şiir dizeleri yazmak. Gezi'den önce de var olan bu olay, Gezi sürerken yükselişe geçti. Gezi boyunca bizim de sayfamızdan paylaştığımız bu olay Gezi sonrası dindi tabii ki. Gezi'de yapılan, sprey boyalarla ya da badana fırçası ile yazmaktı ve ayırt etmeden her yere yazılabiliyordu, bir bankanın duvarına ya da yanmış bir arabanın üstüne.
Şiir Sokakta etiketi altında edebiyat/şiir hareketi organize etmek ve bu etiketle sokaklara çıkmaksa bu sayfayla başlamıştır, İkinci Yeni Antolojisi sayfamızla beraber. -Bu bir sahiplenme değildir asla, hakkın ve emeğin yerine teslimidir-. Rafet Arslan'ın şiirsel ve derinlikli o muhteşem cümlesini bir şiir eylemine, organizasyonuna dönüştürdük. Küçük bir manifesto yazdık bunun için, arşivden ve sözlüklerden bulunabilir. Yöntem ve şeklinin nasıl olacağını vurguladık: keçeli kalemlerle, deftere yazar gibi, küçük harflerle ve kimsenin rahatsız olmayacağı yerlere yapılmalıydı. Hatta sokaklara şiir yazma eylemine bir isim bile verdik; şiirleme dedik, şiirliyoruz dedik sokakları. Telefon kulübeleri ve bankları işaret ettik ilk gün, şiirin naifliğine uygun yerlerdi çünkü. Kirliliğe neden olmamalı, herkesin sahipleneceği bir hareket olmalı dedik. Her yere yapılmamalı ve slogan yazar gibi sprey boya ve badana fırçası ile yapılmamalı dedik. Kalem ve kitaplarla sokağa çıkmanın üstünü özellikle çizdik. Geldiğimiz noktada, herkesin sahiplendiği ve herkesi kucaklayan birleştirici bir akımdır bu. Başka mecralarda ve meselelerde gerekirse ayrışırız birbirimizden, kavga da ederiz, ama şiir ayrıştırmaz, birleştirir. Sokaklara politik şiirleri taşımaktan, ya da muhalif bir tavırla akımı sahiplenmekten bahsetmiyorum. Bu elbette oluyor, olacaktır ve olmalı. İnsanlar özgür, başladığı gün herkes sahiplendi zaten bu akımı, herkesindir, bizden çıktı. İsteyen istediği gibi algılar ve kendisini o yönde ifade eder, karışamayız.
''Keçeli kalemlerle, deftere yazar gibi ve küçük harflerle, şiirsel naifliği koruyacak yerlere ve siirsokakta hashtagini mutlaka kullanarak şiiri sokağa taşımak ve fotoğrafını çekip aynı hashtag ile sosyal paylaşım sitelerinde paylaşmak.'' -Akımın kısa özeti ve yöntemi budur.-
Uzun sözün kısası; Şiir Sokakta akımı, Rafet Arslan'ın Haziran başında sokağa yazdığı Şiir Sokakta cümlesi ile başlamaz. Örgütlü ve belli yöntemleri ve tarzı olan edebiyat/şiir eylemi olarak 4 Eylül 2013 tarihinde buradan başlamıştır.
NET!: Kimseye ama kimseye, ilhamını Gezi'den alan ve sayfamızdan başlayan bu edebi/şiirsel halk hareketi üzerinden çıkar sağlama şansı vermeyeceğiz. Buradayız ve olmaya devam edeceğiz. Herhangi bir gereklilik ve zorunluluk oluşmadıkça isimlerimizin bir önemi yok. Biz bir sayfayız. İsimler ve isimlerimiz yok bu akımın arkasında, sokaklar var.
Selam ve sevgi ile.
(Şiir Sokakta paylaşımlarını twitter hesabımızdan yapıyoruz genellikle. Burada pek fazla yer vermiyoruz aslında, kusura bakmayınız. Tek 'a' ile biten hesaptır. ''siirsokakta'' alan adını kullanıyoruz twitter'da.)
0 yorum:
Yorum Gönder